---
---
---
---
Sculptra Akıllı Dolgu tedavisi cildin kendi doğal kolajen üretimini tetikleyerek, hacim kayıplarının onarılmasını sağlayan, cildi içten dışa etki ederek gençleştiren bir medikal estetik tedavisidir. Polilaktik asit içerikli Sculptra dolgu malzemesi anında hacim etkisi yaratmaktan öte bir etki gösterir. Cildin alt katmanlarına enjekte edilir. Burada kolajen üretimini uyarır. Cildin kendi kendisini onarma ve yenileme sürecini aktifleştirir. Bu şekilde yüzde zamanla meydana gelen çöküntüler, sarkmalar ve çizgiler doğal bir şekilde azalır. Cilt yeniden güçlü bir yapıya kavuşur. Kaybettiği elastikiyetini yeniden kazanır. Sculptra’nın akıllı dolgu olarak anılmasının nedeni sadece geçici bir dolgunluk kazandırmakla kalmayıp, uzun vadede kalıcı bir gençleştirme etkisi sağlamasıdır. Birkaç seanslık Sculptra akıllı dolgu uygulamasının etkileri iki yıla kadar kalıcılığını koruyabilir. Ameliyatsız şekilde doğal ve aşamalı bir cilt yenilenmesi arzulayan kişiler için cazip bir seçenektir. Yüz hatlarını yeniden şekillendiren ve yaşlanma belirtilerini gideren Sculptra akıllı dolgu uygulaması hakkında merak edilenleri Medikal Estetik Doktorunuz Dr. Lida Çiteli anlattı.
Scluptra, yüzün daha doğal, genç ve yumuşak bir kontura sahip olması için ve zaman içerisinde yüzdeki bölgelere hacim kazandırmak için kullanılan bir üründür. Bir çeşit biyo uyarıcı görevi üstlenen Sculptra, kişinin kendi hücrelerini kolajen yapmak için uyaran bir etkendir. Bir ila dört seanslık bir uygulamanın sonunda cilt kendi kolajenini oluşturur. Yanaklarda çok fazla yüz dolgusu kullanıldığında oluşan aşırı dolgun görünüm sculptra akıllı dolgu uygulamasında oluşmaz. Genellikle kademeli ve ince bir yüz yenileme vaat eder.
Kolajen insan bedeninde en fazla miktarda yer alan proteindir. Tüm proteinlerimizin üçte birlik bölümü kolajenden oluşur. Hücreleri birbirlerine bağlayan kolajenler uzun ve ince yapıdaki moleküllerden oluşan sağlam lifli bir proteindir. Cilde güç ve esneklik kazandırır. 35 yaş altı bireylerde cildin orta katmanlarındaki kolajen, yeni hücre büyümesi ve restorasyonu sağlar.
35 Yaş itibariyle, vücudun kolajen üretimi aşamalı şekilde azalmaya başlar. Cildin giderek daha az kolajen üretmesi, gençken kuvvetli olan destek sisteminin yaş ilerledikçe bozulmasına neden olur. Cildin altında oluşan küçük boşluklar zamanla derinleşir. Bunun sonucunda da kırışıklıklar ve kıvrımlar meydana gelir.
Kolajen takviyeleri ve piyasada satılan cilt kremleri giderek daha fazla popüler oluyor. Ancak bu ürünler cilt yüzeyinden etki ederler. Kolajen molekülleri cilt tarafından emilemeyecek kadar büyük boyuttadır. Bu yüzden söz konusu ürünlerin etkisi nemlendirme ile sınırlı kalır. Kolajen takviyesi kullandığımızda ise vücudumuz bu takviyeyi yalnızca bir protein olarak algılar. Bu yüzden cildimizin yapısında sindirimden geçen proteinlerden daha farklı bir etki göstermez. Cildimizin yeniden yapılandırmanın ve güçlendirmenin en etkili yolu cilt katmanlarındaki kolajen üretimini teşvik etmektir.
Kolajen üretiminin azalmasında birçok faktörden söz edebiliriz. Ancak temel etken ilerleyen yaştır. Sigara kullanmak, güneşe korunmasız şekilde maruz kalmak vücudumuzun kolajen yıkımını hızlandırır. Şeker ve alkol tüketimi de vücudun kolajen üretimine zarar veren unsurlar arasındadır. Stresli yaşam tarzı, tıpkı diğer vücut sistemlerine ve organlarına verdiği gibi cilde de zarar verir. Bu yüzden yaşam boyunca stresle mücadele etmek, genel sağlık durumu açısından büyük önem taşır.
Genetik faktörler yaşamımızın tamamında etkilidir. Kolajen üretimindeki düşüşte de genetik faktörlerin etkisi olduğu söylenebilir. Kolajen yıkımını tümüyle önlemek mümkün değildir. Ancak alacağımız önlemlerle kolajen yıkımını yavaşlatabiliriz.
Güneş koruyucu kullanmadan güneşe çıkmamaya özen gösterin. Güneş kremini günlük yaşam rutininizin bir parçası haline getirin. Olabildiğince sağlıklı ve dengeli bir beslenme rutini benimseyin. Fiziksel olarak daha aktif bir yaşam tarzı benimseyin. Alkollü içeceklerden ve sigaradan uzak durun. Tüm bu önlemler, cildinizdeki kolajen düzeyinin mümkün olduğunca uzun süre korunmasını sağlayabilir. Yaşlanma belirtileri cildinizde kendisini göstermeye başlamışsa profesyonel yardım almanız gerekir.
Cildinizde kırışıklıklar, hacim kaybı ve çizgiler gibi yaşlanma izleri görülmeye başlandığında Sculptra, kolajen yapısını yeniden yapılandırmakta etkili olur. Sculptra Kolajen stimülatörü yaşlanma izlerine karşı uygulanan, ameliyatsız, minimal invaziv bir prosedürdür. Vücudun kolajen üretimini yeterince gerçekleştiremediği durumlarda uygulanır. Sculptra kolajen stimülatörü sayesinde kolajen düzeyi yükselir ve cilt pürüzsüz bir görünüm kazanır. Hacim kaybı yaşayan bölgelere yeniden hacim kazandırılır. Kıvrım boşlukları yeni ve güçlü cilt hücreleriyle dolar.
Sculptra kolajen stimülatörünün uygulandığı bölgeler ve sorunlar şu şekildedir:
Sculptra zaman içerisinde azalmaya başlayan yüz hacmini ve dolgun görünümü yeniden kazandırmayı amaçlar. Tüm bunları cildin kolajen üretimini teşvik ederek gerçekleştirir.
Dolgu malzemeleri; hyalüronik asit veya hayvansal kolajenlerden oluşabilir. Kırışıklıkların ve kırışıklıkların altında bulunan dermis tabakasını doldurarak çizgi görünümünü azaltırlar. Bu dolgu malzemeleri sıvı veya jel yapıda olabilir. Dermal dolgu malzemeleri hemen etki eder ve bu etki aylar boyunca devam eder.
Sculptra benzeri kolajen uyarıcılar ise cildin alt katmanlarında yer alan cilt yapısını restore eder, ciltte oluşan kırışıklıkları gidermek için kullanılır. Sculptra ile elde edilen sonuçlar aşamalı olarak ortaya çıkar ve 12 ila 20 aya kadar etkisini sürdürebilir.
Yerçekimi ve yaşlanma faktörü, bir zamanlar sıkı, dolgun ve kırışıksız olan yüzümüzü olumsuz etkiler. Bu durum özgüvenimize ve benlik algımıza zarar verir. Ancak tüm bu olumsuzlukların çözümsüz olmadığını belirtmek gerekir.
Botoks uygulamaları kırışıklıklarımız için bir çözüm sağlayabilir. Fakat botoks kısa süreli olarak etki eder ve sıkça tekrarlanması gerekir. Dermal dolgu uygulamaları da ağız çevresinde bulunan derin kıvrımların doldurulmasını sağlar. Dudak, yanak ve göz altlarında yaşanan hacim kayıplarının giderilmesini sağlar. Kimi zaman botoks ve dolgu uygulamaları cildimizdeki yaşlanma izlerinin giderilmesi için yeterli olmaz. Kilo kayıpları veya ilerleyen yaşla birlikte dolgu maddelerine destek olacak yapı ve hacim yetersiz kalabilir. Sculptra dolgu maddelerinin sağlam bir katman oluşturabilmesinde fayda sağlar. Cildin kolajen dokusunu ve dolayısıyla cilt yapısını güçlendirir.
Hacim kaybından dolayı çökük bir hal alan yanaklar, şakaklar, yaşlanan bir yüzün en bariz belirtileri arasındadır. Birçok hasta sculptra ile çene ve çene hattında başarılı sonuçlar almaktadır. Öte yandan çoğu kadın göğüs bölgesinde oluşan kıvrım ve kırışıklıklara karşı Sculptra enjeksiyonuna başvurur. Sculptra sayesinde bu yaşlanma izlerini gidermek mümkündür. Sculptra boynun üst kısımlarında kullanıldığı gibi selülit ve popo kaldırma için de uygulanabilen ameliyatsız, minimal invaziv bir tedavi prosedürüdür. Vücudun alt bölgelerinde de kullanılmaya uygundur.
Vücudun kolajen üretimini uyarmamızı ve cildin canlanmasını sağlayan Sculptra cildin kaybettiği hacim ve yapısını yeniden kazanmasını sağlar. Etkisi yüzeysel değildir. Aksine derin dermiş içerisinde etkisini gösteren Sculptra, zaman içerisinde yüze dolgunluk ve hacim kazandırır. Kıvrımların açılmasını sağlar. Sonuçlar 4 ila 7 ay arasında ortaya çıkar.
Yaşlanma süreci veya hızlı kilo kayıplarından dolayı ya da yüzdeki lipoatrofiden dolayı boşluk ve hacim kayıplarına yol açar. Eğer siz de bu ve benzeri sorunlar yaşıyorsanız Sculptra Prosedürüne uygun bir aday olabilirsiniz. Birçok insan sculptra tedavisini orta yaşlarında düşünse de 25 yaş civarı birçok kadın ve erkekte de sculptra tedavisi olumlu sonuç vermektedir. Sculptra uygulamasının sizin için doğru tedavi olup olmadığından emin olmak için Medikal Estetik Doktorunuzla veya Dermatolog Hekiminizle görüşebilirsiniz.
Sculptra uygulamasının sonuçlarını hemen görmek olası değildir. Tedavinin başarılı sonuçlar vermesi, kişinin yaşadığı hacim kaybının düzeyi ve yaşı gibi birçok faktöre göre şekillenir. Sonuçların gözle görülebilir hale gelmesi için 4 ila 7 aylık bir zamana ihtiyacı vardır. Hastalar sekiz ay boyunca ciltlerindeki değişimi aşamalı olarak gözlemleyebilirler. 8 ayın sonunda kesin sonuçlar bariz şekilde ortaya çıkar. Herkes için geçerli bir başarı oranından söz edilemez. Zira her hastanın kişisel koşulları farklılık gösterir. Hemen sonuç elde etmek isteyen hastalar için sculptra uygun bir tedavi prosedürü olmayabilir. Ancak sabırlı davranarak başarılı ve uzun süreli sonuç almak isteyenler için sculptra cazip bir tedavi seçeneğidir.
Not: Hastalıklar ve tedavi yöntemleriyle ilgili içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Sağlığınızla ilgili tüm konularda doktorunuza veya bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.
Copyright © 2025 Dr. Lida Çiteli. Tüm Hakları Saklıdır.
sahne
medya