Kolajen Kremler Gerçekten Faydalı Mı? | Dr. Lida Çiteli
Dr. Lida Çiteli

Kolajen Kremler Gerçekten Faydalı Mı?

Kolajen Kremler Gerçekten Faydalı Mı?
Sayfa İçeriği

Cilt bakımı için üretilen kozmetik ürünler her daim bize parlak vaatlerde bulunuyor. Günümüzde yaşam koşullarının yıpratıcı hale gelmesinden ve insanların cilt sağlığı konusunda bilinçlenmesinden dolayı, kozmetik ve cilt bakım ürünleri sektörü de her geçen gün büyümeye devam ediyor. Market raflarında gördüğümüz her ürün bize adeta gençliğin ve güzelliğin sihirli anahtarını sunduğunu iddia ediyor. Buna karşın gerçekten de yıllar geçse bile popülerliğini yitirmeyen ürünler de var. Kolajen bileşeni cilt bakım rutinlerinin her daim vazgeçilmezi. K-Beauty yani Kore Güzellik akımları kolajen kremleri, maskeleri ve serumları tüm dünyada öne çıkaran unsurlardan biri. Peki kolajen içeren ürünler gerçekten de cilt sağlığı ve güzelliği için fayda sağlıyor mu? İstanbul’da hastalarına ve danışanlarına hizmet veren Medikal Estetik Doktoru Dr. Lida Çiteli, kolajen ürünlerle ilgili bilinmesi gerekenleri sizler için anlattı.

Kolajen Nedir ve Neden Bu Kadar Önemli?

Kolajen insan cildinin en temel ve vazgeçilmez yapı taşlarından biri. Cildimizin dolgunluğunu, esnekliğini ve sıkılığını kolajen liflerine borçluyuz. Fakat yaşımız ilerledikçe vücudumuzun doğal kolajen üretimi de azalmaktadır. Bu azalmanın sonucunda cildimizdeki ince çizgiler belirginleşmeye başlıyor. Sonrasında cildimiz giderek elastikiyetini, hacmini kaybetmeye başlıyor. Sonrasında cildimizde sarkma ve çöküklükler meydana geliyor. Kolajen üretimi vücutta yirmili yaşların ortasından sonra her yıl ortalama yüzde bir oranında azalmaktadır. Bu yüzden insanlar bu kolajen kaybını kullandıkları cilt bakım ürünleri yoluyla telafi etmek istiyor.

Kolajen bileşeni cilt bakım rutinleri için yeni bir olgu değil. Uzun yıllardır pürüzsüz cilt ve dolgun dudaklar için kolajen enjeksiyonları uygulanıyor. Fakat günümüzde etkisi kısa sürdüğü ve nadiren de olsa alerjik reaksiyona yol açtığı için yerini hyalüronik asit bazlı dermal dolgu malzemelerine bıraktı. Bugün kolajen, serumlardan maskelere ve yüz kremlerine kadar pek çok bakım ürününde kendisine yer buluyor. Bu tür ürünlerin gerçekten vücudun kolajen miktarını arttırıp arttırmadığı ise halen daha tartışılan bir konu.

Kolajen Krem Gerçekleri

Uzmanlar kolajen barındıran cilt bakım ürünlerine dair şu görüşte birleşiyor: Cildin alt katmanına doğrudan enjekte edilmeyen kolajen ürünleri, cildin kolajen üretimini tetiklemez. Bu durumun nedeni kolajen moleküllerinin büyük bir yapıda olmasıdır. Cilde yüzeysel olarak uygulanan kolajen, büyük moleküllerinden dolayı epidermis tabakasını geçemez ve cildin derin katmanlarına etki edemez. Bu ürünler cilde yüzeysel bir nemlilik, yumuşaklık ve dolgunluk hissi verir. Cildin kolajen üretimini tetiklemek için medikal estetik tedavilere başvurmak gerekir.

Buna karşın kolajen kremlerinin tümüyle etkisiz olduğu söylenemez. Bilhassa küçük parçalara ayrılmış kolajen molekülleri cilt yüzeyine çok daha iyi etki etmektedir. Bu da kişinin cilt bariyerini destekler, nem kaybını telafi eder, yumuşak ve pürüzsüz bir cilt görünümü kazandırır.

Fakat uzun vadeli sonuçlar için medikal estetik tedaviler yolu ile cildin kolajen üretimini destekleyecek aktif bileşenler tercih edilmelidir. Örneğin C Vitamini, Rerinoidler, peptitler ve diğer büyüme faktörleri cildin doğal kolajen üretim mekanizmasını harekete geçirmektedir. Bu yüzden cildinde gerçek bir yenilenme arayışında olan kişiler medikal estetik doktoruna başvurarak aktif bileşenlerden yararlanmalıdırlar.

Kolajen İçin Kremler Mi, Takviyeler Mi, Yoksa Klinik Tedaviler Mi?

Günümüzde en az kolajen içeren cilt bakım ürünleri kadar, oral yoldan alınan kolajen takviyeleri de popüler. Fakat hangisinin daha faydalı olacağı çokça tartışılan bir konu. Ağız yolu ile alınan kolajen takviyelerin mide asinde sindirildiğini, ve cilde henüz ulaşamadan etkisiz hale geldiğini savunan uzmanlar var. Buna karşın, bazı klinik çalışmalar cilt elastikiyetini ve nemliliğini belirgin şekilde arttırabiliyor.

Diğer taraftan radyofrekans tedavisi, lazerli tedaviler, mikroiğneleme gibi medikal estetik uygulamaları cildin kolajen üretimini teşvik ediyor. Bu tedavi yöntemleri cilt üzerinde kontrollü bir tahribat yaratıyor. Sonrasında cilt bu tahribatı onarmak için kendi onarım mekanizmalarını harekete geçiriyor. Ve bunun neticesinde kolajen üretimi de artış gösteriyor.

Sonuç olarak kolajen kremleri veya piyasada satılan kolajen içerikli ürünler cilt için güçlü bir nemlendirici etki yaratıyor. Cilde yüzeysel ve kısa süreli bir dolgunluk kazandırıyor ve kişinin sağlıklı görünmesini sağlayabiliyor. Fakat bu ürünlerden gerçek üstü beklentilerde bulunmamakta yarar var. Cildinizde yapısal bir iyileşme arzu ediyorsanız medikal estetik tedavilere başvurabilirsiniz.

Sosyal Medyada Paylaş

Randevu Al