HPV olarak da adlandırılan human papilloma virüsler cildin üzerine yerleşerek burada bir enfeksiyon oluşmasına yol açar. Bu durum halk arasında siğil olarak bilinen cilt sorununu meydana getirir. İnsan bedeninin herhangi bir noktasında görülebilen siğiller farklı bölgelere de yayılabilmektedir. Ciltten cilde temas yolu ile bulaşabilen siğiller aynı zamanda havlu, çarşaf veya kıyafet gibi kişisel kullanılması gereken bazı eşyaların ortak kullanılmasından dolayı da yayılabilmektedir.
Siğiller vücutta ortaya çıktıkları bölgeye göre farklı renk ve boyutlarda karşımıza çıkabilmektedir. Siğillerin meydana gelmesinin temel nedeni Human Papilloma Virüstür. Tanımlanmış çok sayıda ürü bulunan bu virüse her kişinin bağışıklık sistemi farklı cevap verir. Bu yüzden HPV virüsü ile temasta bulunan herkeste siğil görülmeyebilir. Yine de siğillerin kolaylıkla yayılabilen bir sağlık sorunu olduğu unutulmamalıdır. Medikal Estetik Doktorunuz Lida Çiteli siğiller ve siğil tedavisi hakkında bilinmesi gerekenleri sizler için anlattı.
Siğil Nedir?
Siğiller cilt üzerinde meydana gelen iyi huylu ya da benign lezyonlardır. HPV virüsünden dolayı gelişen bu lezyonlar çok sayıda alt türe sahiptir. Doğrudan veya dolaylı temaslar yolu ile yayılabilen siğiller derinin üst katmanı epitelyal bariyerleri hasar görmüşse çok daha kolay gelişebilmektedirler.
Siğillerin tedavisinde çeşitli zorluklarla karşılaşılsa bile bu tür lezyonların genellikle birkaç yıl içerisinde kendi kendine gerileme eğilimine girmesi beklenir. 100’den fazla alt türü olan HPV enfeksiyonunun bazı türleri son derece tehlike arz eder. Özellikle 6, 18, 31 ve 35’inci türleri kanser gelişimine kadar uzanan tehlikeli sonuçlar doğurabilmektedir. Özellikle genital bölgede meydana gelen siğiller kötü huylu oluşumlara dönüşebilir. Bu türdeki siğiller genellikle bağışıklık problemleri yaşayan bireylerde görülür.
Siğil Neden Oluşur?
Siğil oluşumuna yol açan Human Papilloma Virüsü, cilt temasının sonucunda kişide siğillerin meydana gelmesine sebep olur. Kesik üs deri veya hassaslaşmış dokular, HPV virüsü karşısında çok daha savunmasızdırlar. Bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde, çocuklarda veya diyabet hastalarında siğil oluşma riski diğer insanlara kıyasla daha yüksektir.
Siğil Türleri Nelerdir?
Siğillerin çok sayıda farklı tipi bulunur. Bunların bazılarını tek tek incelememiz gerekirse:
Düz Siğil Tipi
Düz siğil tipi, insan bedeninin herhangi bir bölgesinde ortaya çıkabilir. Bu gibi siğiller düz ve küçük bir görünüme sahiptir. Bu siğiller genellikle saç ve yüz çevresinde karşımıza çıkar.
Verruca Vulgaris / Yaygın Siğil
Özellikle tırnak çevresinde, el üstünde veya içinde, parmak aralarında ve parmaklarda meydana gelen bu tür siğiller özellikle cilt yapısının bütünlüğünün bozulduğu noktaları sever. Çocuklarda daha yaygın gözlenen bu siğiller, tırnak yeme alışkanlığı olan kişilerde de sıklıkla ortaya çıkar.
Genital Siğil Tipi
Yetişkin erkek ve kadınlarda genital siğil görülme yüzdesi son derece yüksektir. Bununla birlikte genital bölge ve çevresinde oluşan bu siğillerin mutlaka tedavi altına alınması gerekir. Cinsel ilişki sırasında bulaşan bu siğiller tedavi edilmediği taktirde tehlikeli sonuçlar doğurur.
Ayak Tabanı Siğil Tipi
Bu tip siğiller tek tek veya grup halinde meydana gelebilirler. Deri içerisine gömülü şekilde oluşan bu siğiller, dışarıdan bakıldığında nasıra benzer. Vücudun bütün ağırlığını taşıyan ayaklarda oluşan siğiller kabarık olmaz. Ancak ağrı şikayetine sebep olurlar.
Siğil Belirtileri Nelerdir?
Siğil belirtileri siğilin hangi türde olduğuna göre farklılık gösterebilir. Bununla birlikte deri ve cilt üzerinde oluşmaya başlayan kabartılı durum, siğil sorununun en mühim bulgularından biridir. Bu kabarıklıklar kahve tonlarında veya cildin kendi doğal renginde olabilir. Ayrıca farklı boyutlarda meydana gelebilirler. Ayak tabanı siğilleri baskıdan dolayı kabarıklık şeklinde görülmeyebilir. Fakat nasıra benzeyen, arılı ve sert bir tabaka şeklinde kendisini belli eder.
En yaygın siğillerden biri olan genital siğillerin belirtisi ilk aşamada son derece silik bir durumdadır. Bunun yanı sıra küçük ve birkaç tane kabarık et parçası şeklinde görülebilir. Hastalar tarafından başlangıçta fark edilemeyen veya önemsenmeyen genital siğiller son derece kısa bir zaman diliminde hızla çoğalır ve fark edilebilir hale gelir.
Kadınlarda görülen genital siğiller; makat, vulva ve vajen bölgesinde görülür. Muayene ve tedavisi önemsenmediği taktirde bu siğiller genital bölgeyi tamamen kapsayabilir. Bazı durumlarda büyük genital kondilom denilen ve dışarıdan bakıldığında karnabahara benzeyen yapılar oluşabilir. Bu yapılarda kanamalar yaşanabilir. Fakat günümüzde genital siğillere karşı farkındalık düzeyi arttığı için genellikle belirtiler tanınıyor ve doğru zamanda tedavi için harekete geçiliyor. Bu da toplum sağlığı açısından büyük fayda sağlıyor.
Siğil Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Siğillere sebep olan HPV virüsünün bazı alt türlerinin kanser oluşumu ile yakından ilişkili olduğu, kanıtlanmış bir durumdur. Aynı şekilde bu virüsün bazı türleri bağışıklık sisteminde zayıflıkları olan kişilerde genital bölge siğilleri oluşturur. İyi huylu siğiller zamanla kötü huyluya dönüşebilmektedir. Peki siğiller nasıl tedavi edilir?
Ortalama her üç siğilden ikisi, iki yıl gibi bir zaman diliminin ardından kendi kendine gerileyerek iyileşme eğilimi gösterir. Bu nedenle doktorlar, bazı siğillere dair tedavi uygulamaları yerine müdahale etmeden siğilin seyrini takip etmeye karar verebilirler. Gelişimi izlenen bu siğiller nadiren yayılma veya büyüme gibi durumlar gösterebilir. Herhangi bir olumsuz sonuç doğurmasa bile estetik olarak siğil görünümünden rahatsızlık duyan kişiler için medikal estetik yöntemlerle siğillerden kurtulmak mümkündür.
Siğil tedavisi için topikal olarak kullanılan reçeteli ilaçlardan faydalanılabilir. Aynı şekilde bazı siğillerin tedavisinde doktor salisilik asit içeren ilaçlar tercih edebilir. Bu ilaç uygulamaları genellikle siğillerin yarısından fazlasında iyileşme sağlar. ,
İlaç uygulamaları dışında siğil dondurma tedavileri, siğil üzerine propan ve dimetil eter gazlarının soğuk ve yoğun karışımının uygulanması gibi çözümler de söz konusudur. Bu tedavilerle birlikte cildin o bölümü canlılığını yitirir. Bu da siğillerin bölgeden temizlenmesini kolaylaştırır. Doktorlar siğil tedavisinde sıvı nitrojen de kullanabilmektedir. Tüm bu tedavi yöntemleri siğillerin giderilmesini sağlamakta yetersiz kalırsa cerrahi girişimlerle de kişi siğillerden kurtarılabilir.
Siğil Tedavisi Acıtır Mı?
Siğil tedavisinde en yaygın kullanılan yöntemleri başında elektrokoterizasyon yani yakma tedavisi gelmektedir. Bu tedavi yöntemi siğillerin tek seans içerisinde hızlı bir şekilde ve kanama olmadan tedavi edilmesini sağlar. Fakat ağrılı bir tedavi uygulaması olduğu için lokal veya genel anestezi etkisi altında gerçekleştirilmesi gerekir. Bu yüzden yakma tedavisinin diğer siğil tedavilerine kıyasla daha ağrılı olduğunu söylemek gerekir.
Siğil Tedavisi Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?
Siğil tedavisinin ardından yapılması ve dikkat edilmesi gerekenler uygulanan tedavi yöntemine göre değişmektedir. Fakat her tedavide, işlem bölgesinin hijyeninin sağlanması büyük önem taşır. Bu durum, siğillerin su toplamaması ve tedaviden hızlı sonuç alınması açısından önemlidir.
Siğil Tedavisi Ne Kadar Sürer?
Siğil tedavisinin ne kadar süreceği lezyonun şekline ve genişliğine göre farklılık gösterebilir. Tedavi seansları genellikle beş ila yirmi dakika arasında tamamlanabilmektedir. Ayrıca tam kür; hastaların siğil yapısına ve siğilin derinliğine ve hastanın bağışıklık düzeyine göre şekillenir. Kimi zaman tek seanslık tedavi uygulaması yeterli olurken kimi zaman dört veya beş seansa ihtiyaç duyulabilir.
Siğillerin Önlenmesi ve Yayılmasını Engellemek İçin Ne Yapılmalı
Siğil enfeksiyonlarına karşı alınabilecek bazı önlemler mevcuttur. Siğillere yol açan HPV virüsü genel olarak enfekte olmuş biriyle doğrudan veya dolaylı olarak temas etmenin sonucunda gelişir. Aşağıda sıraladığımız önlemlerle siğillere karşı tedbir alabilirsiniz:
- Siğillere dokunmaktan kaçının. Siğilleri kaşımayın ve siğili bulunan kişilere dokunmayın. Farkında olmadan dokunduysanız derhal ellerinizi yıkayın.
- Ayaklarınızı sürekli olarak kuru ve temiz tutun. Özellikle dış ve yüzme gibi etkinliklerden sonra ayaklarınızı iyice kurulayın. Bunun yanı sıra başkalarının ayakları ile temas eden terlik banyo veya havlulardan uzak durun.
- Spor salonu, tuvalet veya yüzme havuzu gibi yerlere çıplak ayakla basmayın.
- Cinsel temas sırasında gereken hijyenik önlemleri alın. Korunmasız cinsel birlikteliklerden sakının.
- HPV virüsüne karşı bağışıklık sisteminizi güçlendirin. Düzenli egzersizler, sağlıklı bir beslenme ve uyku rutini ile birlikte günlük yaşamda stres faktörünü azaltmak da bağışıklık sisteminize katkıda bulunur.