Glutatyon Nedir?

Glutatyon İşlem Tablosu
  • İşlem Süresi

    30 dk

  • Etki Süresi

    -

  • İşe Dönüş

    Hemen

  • Anestezi

    -

Glutatyon, insanların hastalıklardan korunup, yaşamlarını sağlıklı şekilde sürdürebilmesi için gereken moleküller arasında en önemlilerden biridir. Glutatyon, içeriğinde aminoasitler, sisteine, glutamin ve sisteine gibi önemli bileşenler barındırır. Glutatyon tedavisi, demans (bunama), kanser, yaşlanma ve kalp damar rahatsızlıkları dahil çok sayıda kronik ve dejeneratif hastalığı önlemek açısından büyük fayda sağlar.

İnsan vücudunun doğal olarak ürettiği glutatyon, hücrenin enerji kaynağı mitokondrinin görevlerini sağlıklı biçimde yerine getirmesini sağlar. Kanserleşme sürecinde zarar gören ya da işlevini yitiren mitokondrilerin önemli bir etkisi vardır. Sağlıksız ve toksin hücresel ortamdan ötürü zaman içerisinde mitokondrilerin çalışması sekteye uğrar. Hücre solunumu bozulur. Zira hücre solunum sırasında oksijen yerine glukoz, yani şeker kullanan bir forma bürünür. Bu da kanserleşmeyi beraberinde getirir.

Sağlıklı bir vücuda sahip olabilmemiz, hastalıklara karşı kendimizi koruyabilmemiz, bedenimizi yaşlanma etkilerinden koruyabilmemiz ve performansımızı yüksek tutmamız için vücudumuzdaki glutatyon seviyesinin yüksek olması şarttır. Bağışıklık sistemimiz ve enflamasyon kontrolü açısından vücuttaki glutatyon seviyesi son derece önemlidir. Bilimsel çalışmalar, glutatyon seviyesinin yüksek tutulmasının kaslarda meydana gelen hasarı azalttığını, kasların daha çabuk iyileşmesini sağladığını, dayanıklılığı ve kas gücünü arttırdığını ortaya koymaktadır. Tüm bunların yanı sıra glutatyon tedavisinin insan metabolizmasını yağ depolamak yerine kas yapımına yönlendirdiği de bilimsel çalışmaların sonucunda tespit edilmiştir.

Glutatyon Nedir?

Glutatyon, vücudun bağışıklık sisteminde önemli bir yer üstlenen, sağlıklı hücrelere zarar veren serbest radikallerin zararlı etkilerini ortadan kaldıran, hücre içindeki zararlı maddeleri suya dönüştüren en güçlü antioksidanlardan biridir. Vücudun korunması ve hastalıkların önlenmesinde önemi bir görevi vardır.

Glutatyon Ne İşe Yarar?

Glutatyon, içeriğindeki sistein aminoasitler sayesinde reaktif oksijen radikallerini bağlayıp zararlı etkilerini doku düzeyinde sonlandırarak vücuttan uzaklaştırır. Bu bağlamda;

  • Kendi elektronunu serbest radikallere vererek hücrenin zarar görmesinin önüne geçer
  • Hücre içinde oluşan zararlı maddeleri suya dönüştürür
  • Cıva, kurşun, bakır, çinko, kadmiyum, arsenik ve gümüş gibi ağır metalleri vücuttan uzaklaştırır
  • Sinir sisteminde önemli bir yeri olan glutamat için kaynak oluşturur

Glutatyon Eksikliği

İlerleyen yaş ile birlikte insan vücudunun ürettiği glutatyon miktarı da azalır. Yaşamımız boyunca toksinlere maruz kalmak glutatyon seviyemizin daha da düşmesine sebep olur. Vücudumuzdaki glutatyon azaldıkça serbest radikallere yani atık maddelere ve toksinlere karşı savunmasız hale geliriz. Bu toksin maddeler zamanla birikerek vücudumuzun yapısına zarar vermeye başlarlar.

Aktif Glutatyon GSH

Vücutta bulunan toksinleri yani serbest radikalleri toplayarak doyan glutatyon, kişinin karaciğerinde kendisini yeniler. İdeal koşullar altında kişinin vücudundaki glutatyonun yüzde 90’ı aktif formda bulunurken yüzde 10’luk bir kısmı inaktif yani oksitlenmiş durumdadır. Vücuttaki aktif glutatyon düzeyi yüzde 90’ın altına düştüğünde bağışıklık sistemimiz serbest radikallerle olan savaşını kaybetmeye başlar. Toksin birikimi devam ettikçe aktif glutatyon da azalma ivmesini sürdürür. Akif glutatyon seviyemiz yüzde 70’in altına indiğinde ise bağışıklık sistemimizde ciddi şekilde bozulmalar meydana gelir.

Glutatyon Eksikliği Neden Olur?

Vücutta yaşanan glutatyon eksikliği kimi zaman iç faktörlerden kimi zaman da dış faktörlerden kaynaklanabilir. Bu iç faktörler DNA onarımı, bağışıklık, oksidatif stres ile mücadele gibi süreçlerden ötürü vücudun glutatyona duyduğu ihtiyacın artması ile ilişkilidir.

Dış faktörler de yaşam boyu maruz kaldığımız zararlı ve toksik maddelerdir. Bu maddeler bedenimizdeki glutatyonun önemli bir kısmının detoksifikasyon için kullanılmasına yol açar. Glutatyon eksikliğine neden olan dış etkenler şu şekildedir:

  • Sigara dumanı
  • Tiner
  • Akaryakıt ürünleri
  • Mangal dumanı
  • Egzos dumanı
  • Klorlu Su
  • Aseton
  • Civa
  • Kurşun
  • Bakır
  • UV Radyasyon
  • Alkol
  • Asetaminofen
  • Elektromanyetik alanlar
  • Röntgen ışınları
  • Böcek öldürücüler ve tarım ilaçları
  • Sentetik gıda boyaları
  • Deterjanlar, temizlik malzemeleri
  • Teflon benzeri tava kaplamaları, plastik saklama kaplamaları
  • Yapay tatlandırıcılar
  • Toner mürekkepleri
  • Endüstriyel atıklar
  • Kimyasal gıda katkıları.

Tüm bunların dışında:

  • Kronik stres
  • Yetersiz beslenme
  • Kaygı ve endişe bozukluğu
  • Depresyon
  • Aşırı egzersiz de glutatyon eksikliğine neden olur.

Glutatyon Bakımından Zengin Besinler ve Takviyeler

Karaciğerimizin glutatyon üretimini arttıran besinler arasında su teresi, Brüksel lahanası, brokoli, soğan, sarımsak, karnabahar, şalgam gibi gıdalar bulunmaktadır. Bunun dışında N-acetyl-cysteine önemli bir glutatyon takviyesidir. B6 ve B12 vitaminleri, ıspanak, avokado, pancar, börülce, kuşkonmaz gibi gıdalar da tüketilebilir.

Uyku ve uyanıklık döngümüz vücutta melatonin hormonunun düzenlenmesi için önemlidir. Özellikle gece saatlerinde salgılanan ve kana karışan melatonin hormonu önemli ölçüde ışığa bağlıdır. Antioksidan etkisi olan melatonin hormonu karaciğer, kaslar, beyin ve kanda bulunan aktif glutatyon seviyesini arttırmaktadır. Melatonin takviyesi sağlayabileceğimiz tek besin ise vişnedir.

Glutatyon sentezi açısından önem taşıyan bir diğer mineral de magnezyumdur. Günlük 490 ila 700 mg seviyesinde magnezyum almak sağlıklı bir bağışıklık sistemi için gereklidir. Magnezyum mineralleri bakımından zengin gıdalar ayçiçeği çekirdeği, yerfıstığı, ıspanak, badem, balık, fasulye ve balkabağı çekirdeğidir.

Eğer kişinin vücudunda çinko eksikliği mevcutsa bu kırmızı kan hücrelerinin glutatyon seviyesini olumsuz yönde etkiler. Kırmızı et, beyaz et ve kabuklu deniz mahsulleri tüketerek bedenimize ihtiyaç duyduğu çinkoyu kazandırabiliriz.

Selenyum elementi glutatyon üretiminde de bunu geri dönüşümünde de önemli bir rol oynar. Selenyum takviyesi sağlayabileceğimiz besinler ise; ıspanak, yumurta, hindi, sardalya, Brezilya fındığı ve hindi etidir.

Fiziksel etkinlikler, egzersizler vücudumuzdaki glutatyon seviyesini arttırmakta etkilidir. Haftada üç gün, yarım saatlik bir egzersiz programı ile siz de bedeninizin antioksidan savunmasına katkı sağlayabilirsiniz.

Portakal ve greyfurt gibi C vitamini bakımından zengin besinler de kırmızı kan hücrelerindeki glutatyon seviyesini yükseltecektir.

Glutatyon açısından önemli bir diğer besin maddesi de E vitaminidir. Glutatyonun geri dönüşüm sürecini hızlandıran E vitamini de tatlı patates, alabalık, zeytinyağı ve ıspanak gibi gıdalarda bolca bulunmaktadır.

Beslenme rutininize çörekotu, tarçın, zerdeçal ve kakule gibi baharatları ekleyerek de glutatyon desteği sağlayabilirsiniz.

Glutatyon Miktarı Nasıl Artırılır?

  • Düşük yoğunluklu egzersiz yapmak
  • B6 ve B12 vitamini ve folik asit desteği almak,
  • C Vitamini ve N-asetil sistein gibi glutatyon öncülleri kullanmak,
  • E vitamin, selenyum, magnezyum ve alfa lipoik asit takviyesinde bulunmak glutatyon miktarını artırmaktadır.

İntravenöz Glutatyon Nedir?

Glutatyonu ağızdan almak ne yazık ki hücrelere iletilip de vücudun etkili kullanımına sunulması için yeterli değildir. Bu yüzden gerekli durumlarda damar yolu ile glutatyon takviyesi sağlanmalıdır.

Kanser tedavisi görenlerde, AIDS hastalarında ve genetik mutasyondan ötürü kendi glutatuyonunu üretemeyen kişilerde sıkça görülen bazı durumlar vardır. Bunlar otoimmün hastalıklar ve kronik yorgunluk halidir. Bununla mücadelede ve yaşlanma karşıtı uygulamalarda glutatyon damar yolu ile vücuda sağlanabilmektedir. Hastanın özel koşulları ve durumu dikkate alınarak kimi zaman günlük kimi zaman da haftalık şekilde uygulanır. Bu sayede vücut, içerisinde bulunan atık maddelerden temizlenir. Kişilerin hücreleri hızlı bir şekilde kendisini yeniler. Hücrelerin yaşlanma süreci ise önemli ölçüde yavaşlatılmış olur.

Glutatyon Tedavisinin Faydaları

İnsan vücudunda çeşitli etkenlerden dolayı zaman içerisinde azalan glutatyon, vücut tarafından doğal olarak üretilebildiği gibi aynı zamanda dışarıdan takviye olarak da alınabilmektedir. Serum glutatyon tedavisi kimi durumlarda ağız yoluyla uygulanan glutatyon takviyesinden daha etkili sonuçlar sağlar. Yaşlanmanın vücut üzerindeki etkilerini minimuma indirir. Karaciğeri kalp ve nörolojik hastalıkların kontrolünde ve tedavi sürecinde etkilidir. Çok sayıda hastalığın tedavi planlamasında doktorlar glutatyon takviyesine yer verirler.

Son derece etkili bir antioksidan olan glutatyonun vücuttaki miktarında yaşanan bir azalma, çok sayıda sağlık sorununa karşı kişiyi savunmasız bırakabilir. Ancak yüksek glutatyon düzeyi de istenen bir durum değildir. Hamilelik sürecindeki veya emzirme dönemindeki annelere uygulanması tavsiye edilmez.

Glutatyon Hangi Hastalıklara İyi Gelir?

Oksidatif Stres

Oksidatif Stres, insan bedeninde serbest radikallerin oluşmasındaki artışa neden olur. Vücut oksidatif stres nedeniyle serbest radikallerle mücadele etmekte zorlanmaya başlar. Oksidatif stresin ilerlemesi insan vücudunda çok sayıda hastalık için zemin oluşturmakla kalmaz aynı zamanda kişinin mevcut hastalıklarının da kötüye doğru seyretmesine neden olur. Bu hastalıklar arasında diyabet, kanser, romatoid artrit, periferik arter rahatsızlığı gibi hastalıklar mevcuttur.

Karaciğer Yağlanmalarında Hücre Düzeyinde Hasarın Azaltılması

Glutatyon seviyesinin düşüklüğü kişinin karaciğer hücrelerinde meydana gelen hasarı arttırabilir hatta karaciğer hücrelerinin ölümüne neden olabilir. Alkollü içecek kullananlarda daha şiddetli olmak kaydıyla herkes için karaciğer yağlanması tehlikesine sebep olabilir. Glutatyon, kronik karaciğer yağlanması yaşayan kişilerin kanındaki enzim, protein ve bilirubin seviyelerinde iyileşme sağlar. Karaciğer yağlanması sorunu yaşayanlar için serum glutatyon tedavisi tavsiye edilir.

İleri Yaştaki Bireylerde İnsülin Direncinde İyileşme

Yaşımız ilerledikçe bedenimizdeki glutatyon miktarı ve glutatyon sentezinde azalma yaşanır. Yapılan bazı çalışmalar glutatyon eksikliğinin bedenin yağ yakım miktarında azalmaya ve yağ depolama oranında artışa neden olduğunu göstermektedir. Glutatyon tedavisi sayesinde vücut glisin ve sistein amino asit bakımından daha zengin hale gelir ve bu da insülin direncinde iyileşme sağlar. Yağ yakım kapasitesinde de artış gözlenir.

Periferik Arter Hastalığı Olan Kişilerde Semptomların Hafifletilmesi

Atar damarlarda meydana gelen plaklar ve tıkanıklıkların sonucunda ortaya çıkan periferik arter hastalığı en yaygın şekilde bacaklarda görülür. Glutatyon seviyesinin iyileşmesi sayesinde damarlardaki dolaşım süreci iyileşir ve kişinin yürürken hissettiği ağrılarda azalma sağlanır.

Parkinson Hastalarında Semptomların Azaltılması

Parkinson, merkezi sinir sistemini etkileyen ve kişinin titremesine, hareketlerinin yavaşlamasına ve bilişsel bazı bozukluklar yaşamasına neden olan bir hastalıktır. Ve ne yazık ki Parkinson rahatsızlığının kesin bir tedavi yöntemi söz konusu değildir. Ancak semptomları hafifletmek ve kontrol altına almak mümkün. Bunun yolu da glutatyon takviyelerinden geçiyor.

Otoimmün Hastalıklara Karşı Bağışıklık Sistemini Güçlendirir

Bağışıklık sistemini güçlendiren glutatyon, vücuttaki oksidatif stresi azaltır ve sizi serbest radikallere karşı daha güçlü, daha dirençli hale getirir. Hücrenin en önemli organellerinin başında gelen mitokondriye koruma sağlar.

Diyabetin Olumsuz Etkilerinin Azaltılması

Yıllarca yüksek seviyelerde seyreden kan şekeri, glutatyon miktarını da azaltır. Vücuttaki glutatyon miktarının azalması, oksidatif stresin artmasına da yol açar. Bu durumda da dokular olası hasarlara karşı daha savunmasız hale gelir. Glutatyon takviyeleri diyabetin dokular üzerindeki olumsuz etkilerini azalttığı düşünülmektedir.

Glutatyon Tedavisi Nasıl Yapılır ve İşlem Ne Kadar Sürer?

Glutatyon miktarını arttırmanın ve var olan glutatyonu vücudun savunma sisteminde en aktif şekilde kullanmanın yolu, damardan glutatyon takviyesidir. Dünya genelinde de en çok kullanılan bu yöntem son derece hızlı ve etkili sonuçlar sağlar.

Glutatyon Tedavisi süreci şu şekilde ilerler: Her bir kür için haftada bir defa olmak üzere beş haftaya yayılır. Her seansın uygulaması yaklaşık olarak 15 dakika sürer. Herhangi bir hastane yatışı gerektirmez. Kişi gündelik yaşam rutinine kaldığı yerden devam eder. Doktor ve hasta gerekli görürse yılda iki kür şeklinde de uygulanabilmektedir.

Glutatyon Tedavisinin Yan Etkisi Var Mıdır?

Tedavinin bilinen herhangi bir yan etkisi yoktur. Zaten vücudun doğal olarak ürettiği bir bileşen olan glutatyonun yoğunluğunu arttırmak hedeflenir. Bu da herhangi bir yan etkiye sebep olmaz. Hiçbir risk faktörü ya da komplikasyon ihtimali söz konusu değildir.

Glutatyon Seviyesi Nasıl Olmalıdır?

Glutatyon seviyesini arttırma gücü olan besinlere örnek olarak patates, havuç, ıspanak, süt proteini, kavun, keten tohumu ve biber verilebilir. Uygun glutatyon seviyeleri cinsiyete, kişinin tıbbi öyküsüne, yaşına ve başka faktörlere göre değişebilir. Uykusuzluk glutatyon düzeyini en olumsuz etkileyen faktörlerin başında gelmektedir. Saydığımız besinleri tüketerek, yeterli ve dengeli uyku uyuyarak, glutatyon düzeyinizi optimum seviyeye getirebilirsiniz.

Glutatyon Tedavisi Kimlere Uygulanmaz

Hamilelik ve emzirme dönemindeki kadınlar, çocuklar, halen daha kanser tedavisi görmekte olan, radyoterapi ve kemoterapi uygulanan hastalar glutatyon tedavisi için uygun değildir.

Glutatyon Tedavisi Fiyatları

Glutatyon tedavisi fiyatları, tedavide kullanılacak ilacın içeriğine, miktara ve uygulanacak seansa bağlı olarak değişmektedir. Düşük fiyatlı uygulamalar etkisi az ilaçlar anlamına gelebilmektedir. Bu nedenle uygulamanın kalitesi ve doktorun deneyimi önemli bir ayrıntıdır.

Glutatyon Sık Sorulan Sorular

Glutatyon tedavisinin bilinen bir yan etkisi yoktur. Vücuttaki glutatyon miktarını artırarak birçok kronik hastalığa neden olan toksin ve ağır metallerden kurtulabilirsiniz.

Yapılan bazı araştırmalar glututatyon ve N-asetil sistein takviyesinin faydalı olabileceğini gösteriyor. Bu nedenle;

  • Damar sertliği olanların
  • Kemoterapiye bağlı yan etkilerde
  • Bypass cerrahisi geçirenlerin
  • Diyabet hastalarının
  • Parkinson hastalarının
  • Hemodiyaliz tedavisi alan kişilerin glutatyon takviyesi almasının faydalı olduğu belirtilmektedir.

Genelde güvenli bir uygulamadır. Bu noktada önemli olan ise supplementin dozu ve veriliş süresidir. Uzun süreli ve yüksek doz içeren glutatyon takviyesi yapılması ise risklidir. Bu noktada mutlaka bir doktor kontrolünde bu takviyelerin alınması önemlidir. Gebelikte ve emzirme sürecinde ise glutatyon kullanımını tavsiye edilmemektedir.

Yapılan araştırmalarda otizmli çocuklarda daha fazla inflamasyon olduğu, glutatyon seviyelerinin ise düşük olduğu ortaya çıkmakta. İnflamasyonun azaltılmasında deriden glutatyon takviyesi yapılan çocuklarda ise metabolik sorunlar hafifliyor. Böylece metabolik paremetreyi düzeltebiliyor.

Glutatyon en çok soğan, sarımsak, brokoli, karnabalar, lahana çeşitleri, bakla, ıspanak, roka, bamya, hardal otu gibi besinler glutatyon yapımını ve sevisini artırmaktadır.

Diğer Bağışıklık Tedavileri
Randevu Al

Çerezler Hakkında Bilgilendirme
Çerez Politikası Metni'nde ayrıntılı şekilde açıklandığı üzere web sitemizde zorunlu, performans ve analitik, kişiselleştirilmiş reklam/pazarlama amacı taşıyan çerezleri ve benzer araçları kullanmaktayız. Bu çerezleri kabul edebilir veya reddedebilirsiniz. Çerez Aydınlatma Metninde açıklandığı üzere seçiminizi dilediğiniz zaman değiştirebilirsiniz. Detaylara Çerez Politikası ve Aydınlatma Metni'nden ulaşabilirsiniz.